40×40 Köşebent Kaç Kilo? – Merakla Başlayan Bir Teknik Yolculuk Selam arkadaşlar, bugün birlikte biraz sayılarla, biraz da malzeme dünyasının görünmeyen ama oldukça önemli detaylarıyla yüzleşiyoruz. “40×40 köşebent kaç kilo?” sorusu belki kulağa sıradan geliyor ama aslında bir inşaat projesinden hobi atölyesine, depolama raf sisteminden makine üretimine kadar pek çok alanda kritik bir bilgi. Ben de bu soruyu mercek altına alıp, kökenlerinden günümüze ve geleceğe uzanan bir bakışla sizle paylaşmak istiyorum. Köşebentin Kökeni ve Teknik Temelleri “Köşebent” terimi genellikle eşkenar “L” profilli çelik elemanı ifade eder. Yapı elemanı olarak uzun yıllardır kullanılıyor çünkü iki yüzeyin birleşiminde ya da destek elemanlarında hem kurulum kolaylığı hem de dayanıklılık…
Yorum BırakYazar: admin
Yapısalcı Yaklaşım Neyi Savunur? Ekonomi Perspektifinden Derinlemesine Bir İnceleme Bir Ekonomistin Gözünden: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomik düşüncenin temelinde, sınırlı kaynaklar ile sınırsız ihtiyaçlar arasında bir denge kurma çabası yatar. Bu dengenin kurulmasında hem bireysel hem de toplumsal kararların rolü büyüktür. Ancak, bu kararların arkasında yalnızca arz-talep dengesi ya da piyasa dinamikleri değil, aynı zamanda ekonomik yapının kendisi de belirleyici olur. İşte tam bu noktada, yapısalcı yaklaşım devreye girer. Yapısalcı yaklaşım, ekonomiyi yalnızca bireysel tercihlerle açıklamaya çalışan klasik modellerin ötesine geçer; ekonomik ilişkileri, kurumların, politikaların ve toplumsal yapıların etkisiyle birlikte değerlendirir. Yapısalcı Yaklaşımın Temel Görüşü Yapısalcı yaklaşım, ekonomik süreçleri…
Yorum BırakYüksek Lisans Mezunu Olunca Ne Olur? Yüksek lisans bitirmek, hayatta “tamam, artık büyüdüm” dedirten nadir anlardan biridir. Diploma almak, çoğu zaman sabahları uyanıp kahvemi içerken “Ben de ne kadar akıllı bir insanım” diye düşünmeye başlayacağınız bir noktadır. Ama bu noktada sormamız gereken asıl soru şu: Yüksek lisans mezunu olunca ne olur? Hemen “her şey değişir” diyebilirsiniz, ama inanın, hayatınızı birden değiştirmenizi sağlayacak o büyük sihirli dokunuş… eh, çok da öyle değildir. Erkekler Ne Düşünür? Çözüm Odaklı, Ama… Erkeklerin genellikle bir yüksek lisans mezunu olduktan sonra stratejik düşünmeye başladığını kabul edebiliriz. “Tamam, artık bu diplomanın getirdiği kariyer fırsatlarını nasıl hızla değerlendirebilirim?”…
Yorum BırakTertemiz Ayrı Mı, Birleşik Mi? Türkçenin Büyülü Dünyasında Bir Yolculuk Hepimiz bir şekilde “tertemiz” kelimesini kullanmışızdır, değil mi? Bir odanın pırıl pırıl olması, bir insanın içindeki saflığı anlatmak için… Ama bir sabah, kahvemi yudumlarken, bu kelimenin doğru yazılışını düşündüm: Tertemiz mi, ter temiz mi? Bu basit soru, Türkçenin derinliklerine inmeme vesile oldu. Gelin, birlikte bu kelimenin kökenlerine, kullanımına ve yazım kurallarına dair bir yolculuğa çıkalım. Tertemiz: Birleşik Mi, Ayrı Mı? Türk Dil Kurumu (TDK) verilerine göre, “tertemiz” kelimesi birleşik yazılır. ([Mebvizyon][1]) Yani, “ter” ve “temiz” kelimelerinin birleşimiyle oluşan bu sözcük, “çok temiz” anlamını taşır. Ayrı yazılması, anlam kaymasına ve yanlış…
Yorum BırakSefte Nedir? Trakya’da Kullanılan Bu Terim Ne Anlama Geliyor? Trakya’nın Gizemli Sözcüğü: Sefte Sizde hiç “sefte” kelimesini duyduğunuzda, anlamını sorgulamadan geçtiniz mi? Trakya’da sıkça karşılaşılan, ancak çok az kişinin doğru bir şekilde tanımlayabildiği bu kelime, aslında bölgenin kültürel dokusunun ne kadar zengin ve derin olduğunun da bir göstergesi. Fakat burada asıl sormamız gereken soru şu: “Sefte, gerçekten olduğu gibi kullanılıyor mu? Ya da Trakya’nın geleneksel dilinden ne kadar sapıyoruz?” İçinde bulunduğumuz çağda, bir kelimeyi duyduğumuzda hemen her zaman dilin doğru kullanımına dair bir endişemiz oluyor. Ancak “sefte” gibi bir terim, sadece anlamını yitiren bir kelime değil; aynı zamanda bölgesel dilin…
Yorum BırakOnurcan’a Ne Oldu? Hepimizin hayatında, bir anda kaybolan ya da aniden değişen bir şey olur. Bir dost, bir arkadaş, bir anı… Bir zamanlar yakın olan birinin hayatındaki kayboluşu, derin bir boşluk bırakır. “Onurcan’a ne oldu?” sorusu, aslında hepimizin içine bir nebze dokunan bir sorudur. Hani bazen, en yakın olduğumuz insanları bile anlamakta zorlanırız ya, işte bu hikaye, birinin kaybolmuşluğunun ardında yatanları keşfetmeye çalışırken, ilişkilerin karmaşıklığını anlatıyor. Onurcan: Bir Zamanlar En Yakın Dostum Onurcan, her zaman etrafındaki herkese güven verirdi. Çözüm odaklı, stratejik ve bir o kadar da mantıklıydı. Hangi problemi çözse, arkasındaki planı en ince ayrıntısına kadar düşünür, herkese net…
Yorum BırakMerkez Teşkilatı Ne Demek? Bir Antropolojik Perspektiften Bakış Kültürlerin Çeşitliliğini Merak Eden Bir Antropoloğun Daveti Dünya, insanlık tarihinin en büyük kültürel mozaiğidir. Her kültür, kendine özgü ritüelleri, sembolleri, topluluk yapıları ve kimlikleriyle bir arada var olur. Bir antropolog olarak, her toplumda derinlere inmek, o kültürün dokusunu keşfetmek, toplulukların nasıl işlediğini ve bu işleyişin toplumsal yapıları nasıl şekillendirdiğini anlamak her zaman büyüleyicidir. Bu yazı, tam da bu merakla yola çıkarak, “merkez teşkilatı” kavramını kültürel ve toplumsal bir bakış açısıyla ele almayı hedefliyor. Merkez teşkilatı, yalnızca yönetimsel bir kavram değil, toplulukların işleyişini, sembollerini ve kimliklerini oluşturan temel yapı taşlarından birisidir. Merkez teşkilatı,…
Yorum BırakKırıkkale Hangi İlden Ayrıldı? Bir Yerin Yalnızlığının Hikâyesi Bir sabah, herkes gibi her şeyin rutinine göre güne başlamıştık. Ancak bir şehrin kaderi, bazen tek bir anın, bir kararın ya da bir kırılmanın etkisiyle değişebilir. Kırıkkale’nin nasıl bir ili terk edip kendi başına bağımsız bir il haline geldiğini anlatan bu hikâye, yalnızca coğrafi bir dönüşüm değil; hayatta bir şeylerin ne zaman değişmesi gerektiğine dair derin bir iç hesaplaşmadır. Kırıkkale, 1989 yılında, Ankara’dan ayrılarak bağımsız bir il oldu. Ama her ayrılık gibi, bunun da duygusal bir boyutu vardı. Bu yazıda, Kırıkkale’nin yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olan bu ayrılığı, farklı bakış açılarıyla…
Yorum BırakKulacık Mantarı Nasıl Olur? Toplumsal, Cinsiyet ve Çeşitlilik Perspektifinden Bir Bakış Kulacık mantarı, doğada çok yaygın bir türdür, ancak bu basit ve sıradan görünen mantar, aslında çok daha derin bir anlam taşıyor. Çeşitli kültürlerde ve coğrafyalarda farklı şekillerde tanınan bu mantar, yalnızca biyolojik bir varlık olmanın ötesine geçer; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi dinamiklerle ilişkilendirildiğinde, farklı bakış açılarını ortaya koyabilir. Hadi gelin, kulacık mantarını sadece bir mantar olarak değil, aynı zamanda toplumsal normların, cinsiyet rollerinin ve çeşitliliğin simgesi olarak nasıl ele alabileceğimizi keşfedelim. Kulacık Mantarı ve Toplumsal Cinsiyet: Doğanın Kadınsı Yönü Kulacık mantarının yapısı, doğadaki birçok canlı gibi,…
Yorum BırakKonya’da Kaç Avukat Var? Hukukun, Kimliğin ve Toplumsal Yapının Dansı Bir Antropoloğun Bakış Açısıyla: Hukukun Sosyal Dokusu Kültürlerin çeşitliliği, insanlık tarihinin en büyüleyici yönlerinden biridir. Bir toplumun ritüelleri, sembolleri ve topluluk yapıları, onun kimliğini şekillendirir. Ancak bu kimlik, sadece geleneklerle değil, aynı zamanda hukukun ve adaletin işlediği mekanizmalarla da biçimlenir. Konya’da kaç avukat olduğu sorusu, sadece bir meslek grubunun sayısını değil, aynı zamanda bu meslek grubunun toplumsal yapıyı nasıl etkilediğini ve şekillendirdiğini anlamamıza yardımcı olabilir. Avukatlık Mesleği ve Toplumsal Yapı Avukatlık, yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda bir kimliktir. Bir kişinin avukat olması, onun toplumsal statüsünü, değerlerini ve dünya görüşünü…
Yorum Bırak